d
Follow us
  >  Diğer   >  Anglosakson Hukuk Sistemlerinde Avukatlık

Anglosakson Hukuk Sistemlerinde Avukatlık

Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti hukuk sistemi civil law veya Roman law da denilen Kıta Avrupası hukuk sisteminin temel ilkeleri ve sistematiği etrafında müteşekkil olmuştur. Türkiye’de avukatlık mesleği ve düzenlemeleri yasal düzenleme halinde bir “avukatlık kanunu” etrafından şekillenmiş ve meslek örgütü olarak barolar ve Türkiye Barolar Birliği öngörülmüştür.

Sistematik olarak Kıta Avrupası hukuk sisteminden çok büyük ölçüde değişik özellikler taşıyan Anglosakson hukuk sisteminin egemen olduğu ülkeler arasında, Amerika Birleşik Devletleri (bundan sonra kısaca ABD olarak anılacaktır), Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sayılabilir. Bu ülkelerdeki avukatlık sistemi çeşitli değişiklikler göstermekle birlikte, bu blog yazısının konusu ve amacı bakımından ABD’deki düzenleme ve uygulamalar ağırlıklı olarak esas alınacaktır.

Genel Olarak

Son dönemde Avrupa Birliği hukukuna uyum amacıyla Kıta Avrupası hukuku tipinde yazılı kanunların sıkça rastlandığı Birleşik Krallık’ı bir kenara bırakırsak, federal bir devlet yapısına sahip olan ABD’de avukatlık hakkında yürürlükte bulunan bir federal bir kanun mevcut değildir. Bir başka deyişle, ABD’de yer alan her eyalet, avukatlık düzenlemelerinde kendi kurallarını oluşturma yetkisini haizdir. Bu doğrultuda, özellikle avukat olabilme şartları konusunda farklı kurallar içerebilen bu eyalet yasaları, meslek kuralları ve düzenlemeleri açısından neredeyse yeknesaklaşmış kuralları içermektedir. Şöyle ki, avukatlar için üyeliğin zorunlu olmadığı ve dernek oluşumuna daha çok benzeyen, ancak Türkiye’deki örneğinden ve ABD’deki diğer meslek örgütlerinden çok daha aktif, etkin ve saygın konumda bulunan Amerikan Barolar Birliği (“ABA”), avukatlık hakkındaki bütün kurallarda model kurallar oluşturmakta ve eyaletler bu kuralları uygulayıp uygulamama konusunda bir özgürlüğe sahip olmaktadırlar. Baroya giriş sınavı, koşulları ile meslek kuralları konusundaki kurallar açısından büyük bir yeknesaklık teşkil eden ABA model kuralları, meslek kuralları (American Bar Association Model Rules of Professional Conduct) açısından ise 49 eyalet tarafından kabul görmüş olup, deyim yerindeyse federal bir yapıya neredeyse kavuşmuştur.

Amerikan Avukatlık Meslek Kuralları

ABA’nın Avukatlık Meslek Kuralları altında;

  Avukat ile müvekkil ilişkileri (client-lawyer relations),

  Danışmanlık hizmetleri (counselor),

•  Avukatlık hizmetleri (advocate),

  Müvekkil dışındaki üçüncü kişilerle ilişki ve işlemler (transactions with persons other than clients),

  Hukuk büroları ve şirketleri (law firms and associations),

  Kamu hizmeti (public service),

  Hukuki hizmetler hakkında bilgiler (information about legal services)

  Meslek birlikteliğinin oluşturulması (maintaining the integrity of the profession)

başlıkları bulunmakta olup, avukatlık giriş kısmındaki ilk paragrafta “mesleğinin bir üyesi olarak avukat, müvekkillerinin temsilcisi, hukuk sisteminin görevlisi, ve adaletin sağlanmasına yönelik özel sorumluluğu haiz bir vatandaştır” şeklinde tanımlanmıştır.

Avukat ile müvekkili arasındaki hukuki bağıttan doğan yükümlülükleri düzenleyen ve Türk borçlar hukukundaki vekâlet sözleşmesi ve Avukatlık Kanunu altında düzenlenmiş bulunan avukatlık sözleşmesi ile büyük ölçüde aynı sözleşmesel ilişkileri düzenleyen bu kuralların dışında, hukuk büroları, şirketleri, kamu hizmeti ve hukuki hizmetler hakkındaki düzenlemelerin detaylıca incelenmesi, Türk hukuku ile farklı düzenlemelerin mevcut olması dolayısıyla elzemdir.

Avukatlara, belirtilen model kurallar çerçevesinde yıllık en az 50 saatlik pro bono, yani adli yardım dâhilinde çalışmaları tavsiye edilmiştir. Kimi eyaletler bu tavsiyeyi, bir zorunluluğa çevirirken, ABD’de ünlü avukatların saygınlık oluşturmak adına pro bono şeklinde çalıştıkları ve bu tarz çalışmanın da gittikçe daha popüler olduğu bilinen bir gerçektir.

Türk hukukundan farklı olarak, ABD’deki avukatlar açıkça reklam yasağına tabi değildir. Bu durum model kuralların 7.2 sayılı maddesinde “Avukatlar hizmetlerinin kamuya açık bir şekilde sesli yazılı ve elektronik ortamda yanıltıcı olmamak şartıyla reklamını yapabilirler” şeklinde belirtilmiştir. Bir avukatlık bürosu veya şirketi ismini yanıltıcı olmamak ve kamu kurumlarının isimleriyle karıştırılması ihtimali bulunmamak kurallarına uyduğu sürece, birden fazla ofisinde de kullanmak üzere özgürce seçebilir.

ABA Meslek Kuralları’na göre, rekabet yasağı sözleşmesiyle bir avukatın hukuk hizmeti (dava takibi vb.) ve arabuluculuk hizmeti vermesi engellenemez, böyle bir sözleşme imzalandı ise de geçersizdir.

Hukuk büroları ve şirketleri hakkında ise, ABA Meslek Kuralları’na göre, hukuk şirketlerinin sahibi veya ortakları sadece hukukçular olabilmektedir. Bu şirketlerde hukukçu olmayanlar çalışabilir, ancak hukukçu olmayan kimselerin yararına hukuk şirketleri faaliyet gösteremez, dolayısıyla avukatlar da böyle faaliyetleri yürütemezler.


Hukuk Ortaklıkları Teşekkülleri

Başta Amerikan hukukunda olmak üzere, Anglosakson hukuk sistemlerinde “hukuk ortaklıklarının” şu şekillerde oluştukları görülmektedir:

  Sole proprietorship (Türk hukukunda tek kişilik şahıs işletmesi olarak tanımlanabilir – İngiliz hukukundaki örneği ise avukatlık ortaklığına yakınlık göstermektedir)

  General partnership (Türk hukukunda kolektif şirket olarak tanımlanabilir)

  Limited liability company (Türk hukukundaki yansıması şekil konusunda adi şirkete, sorumluluk açısından limitet şirkete yakın olduğu söylenebilir)

  Professional association (Türk hukukunda avukatlık ortaklığına yakın olduğu söylenebilir)

  Limited liability partnership (Türk hukukunda limitet şirketi tam olarak karşılamaktadır)

ABD de dâhil olmak üzere birçok Anglosakson hukukunun egemen olduğu ülkede, sadece avukatların sermayede payı olabileceği veya bu ortaklıklarda yönetici olabileceklerine dair kuralların olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu ortaklıklar halka arz yoluyla sermaye artırımı yapamazlar. ABD’de, hukukçu olmayanların hukuk hizmeti sağlanmasında önemli katkı sağlayanlar hariç asla pay sahibi olamayacağına dair bir düzenleme kabul eden District of Columbia eyaleti hariç, bir hukukçunun ölümü, ABA’nın 5.4 sayılı meslek kuralına göre, kısıtlanması veya gaipliği durumunda denkleştirme bedeli ödenerek hukukçu olmayanların pay sahibi olması engellenmiştir. Birleşik Krallık’ta ise 2007 tarihli Hukuk Hizmeti Kanunu’na göre, hukuk şirketlerinin sınırlı sayıda hukukçu olmayan ortağa sahip olabileceği belirtilmiştir.

ABD ve Birleşik Krallık Hukuk Piyasasındaki Genel Eğilimler

Anglosakson hukukunun egemen olduğu ülkelerde, kapsamlı ve saygın hukuk bürolarının (ABD’nin önde gelen hukuk şirketlerinden Skadden, Kirkland & Ellis, Sidley Austino, White & Case, vb.; Birleşik Krallık’ın önde gelen hukuk şirketlerinden Linklaters, Freshfields, Clifford Chance, vb.) LLP şeklinde teşekkül edildiği görülmektedir.

Ancak son yıllarda, özellikle çok fazla uluslararası şube açan hukuk şirketlerinde (örneğin, Baker & McKenzie) “Swiss Verein” şeklinde bir ortaklığın da ABD’de tercih edildiği görülmektedir.

Sonuç ve Değerlendirme

ABD ve Birleşik Krallık hukuk sistemleri incelendiğinde, Türk hukukundaki avukatlık anlayışının Anglosakson hukuk düzenlerindeki avukatlık anlayışıyla arasında çok büyük farklar olduğu görülmektedir. Bu meyanda, liberal bir düzen benimsemiş olan bu hukuk düzenindeki ülkelerdeki genel olarak hukukçuya, özelde de avukata duyulan saygı ve avukatların toplumdaki saygınlığının seviyesi incelendiğinde, Türk hukuk sistemindeki kısıtlamaların dünya örnekleri ve hukuk piyasası şartlarıyla bağdaşmadığı açıktır.

Anglosakson hukukundaki reklam serbestisi, şirket ve danışmanlık yapısının hukuki ve önemli bir düzen içerisinde yer alması ve avukatlığın etik kurallarına mevzuat içerisinde verilen değerin boyutu, bu kutsal görevin; belirtilen serbestileri içeren düzen kapsamında ticarileşip yozlaşmasını değil, profesyonel ve sağlıklı bir hizmet haline gelmesini sağlamıştır.