d
Follow us
  >  Borçlar Hukuku   >  Doğrudan Zarar, Dolaylı Zarar, Yansıma Yoluyla Zarar

Doğrudan Zarar, Dolaylı Zarar, Yansıma Yoluyla Zarar

Okuyacağınız blog yazısının konusunu özel hukuk kapsamındaki dolaylı zarar oluşturmaktadır. Blog yazısı dâhilinde genel olarak dolaylı zarar kavramı ve dolaylı zarar kavramıyla benzer kavramların karşılaştırılması konuları incelenecektir.

Doğrudan Zarar ve Dolaylı Zarar Kavramları

Doğrudan zarar, haksız fiilin yöneldiği kişinin uğradığı doğrudan doğruya zararları ifade eder. Eren’in tanımıyla zarar verici olayla uygun illiyet bağı içerisinde olan her zarar doğrudan doğruya zarardır[1]. Bu zararlar kapsamına, haksız fiil sonucunda direkt olarak oluşan zararlar girer. Örneğin, gerçekleşen bir trafik kazası sonucunda kişinin tedavi masrafları doğrudan zarardır. Dolaylı zarar ise, haksız fiil neticesinde zarar gören kişinin dolaylı olarak uğradığı zararları ifade eder. Burada dolaylı zarar, yoksun kalınan kâr olarak karşımıza çıkabilir. Örneğin, gerçekleşen trafik kazası sonucunda kişinin tedavi edildiği zaman diliminde imzalamak zorunda olduğu sözleşmeyi, ameliyatta olduğu gerekçesiyle imzalayamaması nedeniyle uğradığı zararlar da dolaylı zarardır.

Haksız bir fiil ya da borca aykırılık nedeniyle doğrudan doğruya zarar dışında, dolaylı zararlardan da sorumluluğun doğup doğmayacağı, illiyet bağıyla ilgili bir problemdir[2]. Doğrudan doğruya zararların, zarara sebebiyet verence tazmin edileceği noktasında herhangi bir duraksama yoktur. Ancak dolaylı zararların tazmini, uygun illiyet bağının kurulmasıyla gerçekleşir. Oğuzman/Öz’e göre “doğrudan zararda, fiille zarar arasındaki nedensellik bağı kolayca görülürken, dolaylı zararlardan hangilerinin nedensel bağının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.” Bu itibarla haksız eylemle uygun sebep sonuç bağı içinde olması kaydıyla, sorumlu kişilerin dolaylı zararı da gidermekle yükümlü olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla standart hayat tecrübelerine göre, sorumlular haksız eylemin uygun sonucu olduğu kabul edilebilen dolaylı zararlardan da sorumlu tutulabilirler[3].

Dolaylı zararın doğrudan zararı takip eden ve doğrudan zarara sebebiyet veren fiille uygun illiyet bağı içerisinde bulunan zararlar olması itibariyle bu zararlara doktrinde “takip eden = eşlik eden = sonraki zararlar” adı verilmektedir[4]. Nitekim Eren, doğrudan doğruya oluşan zararla dolaylı zararı karşılaştırırken, “genellikle borçlu veya failin, zarar görenin hukukça korunan bir varlığına yönelen ihlâl fiilinden doğan ilk zarar ile buna bağlı olarak sonradan doğan zararlar” ifadelerini kullanmıştır. Takip eden zararlara örnek olarak, trafik kazası neticesinde bacağı kırılan bir kişinin, fizik tedavi gördüğü süreçte yürürken düşerek ikinci bacağını da kırması halinde trafik kazasına sebebiyet veren kişinin ikinci bacağının kırılmasından da sorumlu tutulması gösterilebilir[5]. Yargıtay, dolaylı zararla ilgili verdiği 11.7.2012 tarihli bir kararında kooperatif üyelerinin ortaklık malvarlığını azaltan veya kötüleştiren davranışlarının ortaklık malvarlığına doğrudan doğruya zarar verdiğini; kooperatifi oluşturan ortaklara ise dolaylı zarar verdiğine hükmetmiştir[6].

Dolaylı zararı, doğrudan zarardan ayırt eden araya ilave bir sebebin girmesidir[7]. Doğrudan zarar; haksız fiil ya da borca aykırı davranış neticesinde ortaya çıkan ve araya başka bir sebep girmeksizin uğranılan zarardır. Dolaylı zarar ise, haksız fiil ya da borca aykırı davranış neticesinde ortaya çıkan ve araya başka bir sebep girerek uğranılan zarardır.  Oğuzman/Öz’ün verdiği örnekte; A’nın B’nin kamyonunu yakması halinde, kamyonun değeri doğrudan zarardır. Bu kamyonun taşıyacağı yükleri taşıyamaması yüzünden B’nin üçüncü kişilere ödemek zorunda kalacağı tazminat, dolaylı zarardır. Bu örnekte dolaylı zarara sebebiyet veren ilave sebep yüklerin taşınamamasıdır.

Netice itibariyle dolaylı zarar, şu şekilde formüle edilebilir: Haksız fiil ya da borca aykırı davranış neticesinde mağdurun uğradığı doğrudan zarara, uygun illiyet bağıyla bağlı ilave bir sebeple mağdurun uğradığı zarardır.

Dolaylı Zarar – Yansıma Yoluyla Zarar Kavramları

Yansıma yoluyla zarar, doğrudan zarar – dolaylı zarar ayrımı içerisinde dolaylı zarar kategorisinde yer alan zarar türüdür. Bilindiği üzere doğrudan zarar – dolaylı zarar ayrımı haksız eylemin yöneldiği aynı kişinin farklı iki zarar türünü oluştururken;  doğrudan zarar gören – dolaylı zarar gören kavramı zarara uğrayan kişinin farklılığı bakımından yapılan bir ayrımdır[8]. Haksız eylem ya da borca aykırı bir davranış sonucu doğrudan zarar gören kişiler (direkt zarar görenler) haksız eylemin veya borca aykırı davranışın hedefi olan, bu eylemin yöneldiği kişilerdir. Bunlar doğrudan mağdurlardır. Buna karşılık dolaylı zarar gören (endirekt zarar görenler) kişiler haksız eylem ya da borca aykırı bir davranış nedeniyle dolaylı olarak zarara uğrayanlardır. Bunlar dolaylı mağdurlardır. Yansıma yoluyla zarar görenler dolaylı zarar görenler kapsamında yer alırlar. O halde yansıma yoluyla zarar görenler haksız eylemden ya da borca aykırı fiilden dolaylı olarak zarar gören 3. kişilerdir. Yargıtay, verdiği bir kararda haksız fiile uğrayan zarar gören dışındaki üçüncü kişilerin de “dolaylı zarar gören” sıfatıyla sigortadan tazminat isteyebileceklerini belirtmiştir[9].

Yansıma yoluyla zarar, ifade edildiği üzere dolaylı zarar kategorisinde yer alan bir zarar türüdür.Yansıma yoluyla zararın dolaylı zarardan farkı, bu zararın üçüncü kişide meydana gelmesidir.Yani dolaylı zarara uğrayan kişiden farklı bir üçüncü kişi üzerinde meydana gelen zararlara yansıma yoluyla zararlar adı verilir. Örneğin, bir trafik kazası sonucu ağır yaralanan kişi iş ve gücünden olmuş, gelir kaybetmiş maddi zarara uğramış; kaza sırasında ve sonrasındaki tedavilerinde acı çekmiş, manevi zararı doğmuştur. Bunlar haksız eylemin yöneldiği bu kişinin uğradığı zararlardır. Bunun yanında bu kişinin yakınları (eşi, çocukları) da bu yüzden zararlara uğramış olabilirler. Ancak bunlar haksız eylemin yöneldiği kişiler olmayıp, bu eylemden yansıma yoluyla etkilenen kişilerdir.

Sonuç

  Doğrudan zarar, haksız fiilin yöneldiği kişinin uğradığı doğrudan doğruya zararları ifade eder.

  Dolaylı zararı, doğrudan zarardan ayırt eden araya ilave bir sebebin girmesidir. Dolaylı zarar, haksız fiil neticesinde zarar gören kişinin, araya ilave bir sebep girmek suretiyle dolaylı olarak uğradığı zararları ifade eder.

  Haksız bir fiil ya da borca aykırılık nedeniyle doğrudan doğruya zarar dışında, dolaylı zararlardan da sorumluluğun doğup doğmayacağı, illiyet bağıyla ilgili bir problemdir. Dolaylı zararların tazmini, uygun illiyet bağının kurulmasıyla gerçekleşir.

  Yansıma yoluyla zarar, dolaylı zarar kategorisinde yer alan bir zarar türüdür.

  Yansıma yoluyla zararın dolaylı zarardan farkı, bu zararın üçüncü kişide meydana gelmesidir. Yani dolaylı zarara uğrayan kişiden farklı bir üçüncü kişi üzerinde meydana gelen zararlara yansıma yoluyla zararlar adı verilir.

 

 DİP NOTLAR:

[1] EREN, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2014, 17. Baskı; s. 529

[2] KILIÇOĞLU, Ahmet; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 17. Baskı, Ankara 2013, s. 296

[3] KILIÇOĞLU, Kumru; s. 17

[4] EREN, Fikret; s. 529; KILIÇOĞLU, Kumru; s. 18

[5] EREN, Fikret; s. 529

[6] Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3305 E. 2012/4816 K. sayılı ve 11.7.2012 tarihli kararı için bkz.www.kazanci.com (Erişim Tarihi: 11.08.2015; 9.00)

[7] OĞUZMAN, Kemal/ÖZ, Turgut; Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt 2, 10. Baskı, İstanbul 2013,  s. 42; GÜLERCİ, Ahmet Fahri/KILINÇ, Ayşe; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 1. Baskı, Ankara 2011, s. 158

[8] KILIÇOĞLU, Kumru; s. 19

[9] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 1980/652 E. 1980/1203 K. sayılı ve 13.3.1980 tarihli kararı için bkz.www.kazanci.com (Erişim Tarihi: 11.08.2015; 9.00)